İçeriğe geç

Bilgelik felsefesi nedir ?

Bilgelik Felsefesi Nedir?

Günümüz dünyasında “bilgelik” dediğimizde, aklımıza genellikle yaşlı amcaları, derin derin kafa sallayan büyükanneyi ya da bir dağcıyı aşırı ciddi bir şekilde “Hayat bir yolculuktur, gidişin güzelliği gelene kadar her anın tadını çıkar” gibi bir şeyler söylerken görmek gelir. Ama, asıl bilgelik felsefesi nedir? Hadi gelin, biraz bu işin peşine düşelim. Bunu yaparken de İzmir’de bir kafede “arkadaşlarla laflayıp” derin düşünme arası geçirdiğim sahneleri de araya serpiştireceğiz, çünkü felsefi düşüncenin bazen en güzel hali, en sıradan sohbetlerde gizlidir.

Bilgelik Felsefesi: Yaşamakla İlgili Derin Bir Anlam Arayışı mı, Yoksa Bir Kitapta Yazanlar mı?

Bilgelik felsefesi aslında, öyle hani herkesin “Aa, bu kadar derin, kesin çok düşünüyordur bu adam” dediği tarzda bir şey değil. Gerçekten de bilgelik, yaşadığın hayata dair derin bir anlam arayışıdır. Yaşlı bir adamın elinde baston, gözlüğüyle “Hayatın anlamını arayan senin gibi gençler var mı?” demesi eğlenceli olabilir, ama işin aslı biraz daha karmaşık. Felsefi açıdan bakarsak, bilgelik, doğruyu, iyiyi ve güzeli anlamanın ötesine geçip, her şeyin birbirine bağlı olduğunu fark etmekle ilgilidir.

O zaman şöyle bir soru geliyor aklıma: Bilgelik felsefesi nedir? Dur bir saniye, ona geçmeden önce önce şunu netleştirelim: Bu yazıyı yazarken ben de düşünmeye başladım, mesela sabah kahvemi içerken acaba “Gerçekten bilge bir insan mı oldum?” diye mi düşünmeliyim, yoksa sabahları neden bazen kahvemi unutup mutfakta 3 dakika yürüyüp kahvaltı yapıyorum? Felsefi düşünceler, işte böyle başlıyor! Derin!

Hayatta En Bilge Olacağınız An:

Bir arkadaşım vardı, “Ya şu Bilgelik Felsefesi işini bir öğrensek” diyordu. Hemen sordum: “Neden? Ne oldu, kaybolan bir bilgelik mi var?” O da dedi ki: “Abi, geçen gün iş yerinde müdürle tartışırken, bir noktada susmadım. O zaman anladım ki, bazen sustuğun zaman bilge oluyorsun.” Gerçekten de bazen bir şeyleri söylemektense, doğru zamanı beklemek, hem hayatta hem de felsefi olarak büyük bir bilgelik.

Bu noktada felsefi bir çıkarım yapalım: Bazen bilgelik, ne söyleyeceğinizi bilmekten değil, ne zaman susacağınızı bilmekten geçer. Mesela bir arkadaşın “Beni anlamıyorsun!” dediğinde, ona “Evet, seni anlamıyorum” demek yerine, “Belki de haklısın” diyerek sessiz kalmak, aslında büyük bir bilgelik gösterisi olabilir. Ama tabii ki, bu her zaman işe yaramaz. Herkesin günümüzde “Kelimeler mi? Sesler mi? Vahşi hırs!” dediği bir dünyada yaşıyoruz.

Bilgelik Felsefesi ve Sıfırdan Başlamak

Bir gün bir kafede arkadaşlarla otururken, herkes birden birbirine “Bilgelik nedir?” diye sormaya başladı. Ben de bildiğiniz gibi, “Hadi ben de bir şeyler uydurayım” havasıyla başladım: “Bilgelik, bazen elindeki en son patatesi arkadaşınla paylaşmaktır.” Herkes sustu, “Yani haklısın ama bu çok basit” dediler. Sonra düşündüm ki, bu kadar basit aslında. Ya da belki de fazla basit.

Felsefeye dair bilgece bir yaklaşım şu olabilirdi: Her şeyden önce, bir şeyler hakkında düşünmektense, o şeyleri olduğu gibi kabul etmek, insanı rahatlatabilir. Yani, her zaman bir derinlik aramak gerekmiyor. Sonuçta, hayat bazen çok basit: Patates paylaş, kahve iç, dostlarınla gül.

Felsefi Bir Diyalog – Derinleşiyor muyuz, Yoksa Zihnimiz Uçuyor mu?

Bunları yazarken aklımda bir diyalog canlanıyor:

Ben: “Bence hayat, gerçekten sade bir şey. Her şeyi bu kadar karmaşık yapmamıza gerek yok.”

Arkadaşım: “Bunu sana biraz daha felsefi bir şekilde söylesem, ne dersin? Yani hayat, mutluluğun peşinden gitmek değil mi?”

Ben: “Ama işte, mutluluk da bazen çok zor, insanlar aradığı şeyin ne olduğunu bilmiyor. Kimi için kahve, kimi için kitap, kimisi de ‘bilgelik’ peşinden koşuyor.”

Arkadaşım: “Peki ya sen, ne peşinden koşuyorsun?”

Ben: “Yani, şu an yazıyorum, aslında başka bir cevap arıyorum ama belki de derin düşüncelerle ilgili en iyi cevaplar, bu kadar basit.”

İşte, tam olarak böyle bir şey. Bilgelik felsefesi, hayatı ne kadar karmaşıklaştırırsak, o kadar zorlayıcı olabilir. Sadece yaşamayı öğrenmek, her anın tadını çıkarmak da bilgelik sayılabilir.

Sonuç: Herkes Bilge Olabilir mi?

Sonuç olarak, “Bilgelik felsefesi nedir?” sorusuna net bir cevap vermek mümkün değil. Felsefi bir bakış açısına göre, bilgelik, yaşamın her anına derin bir anlam katmaktır. Bunu da kesinlikle büyük bir çaba ile değil, bazen küçük şeylerden, kahve molalarından ya da sevdiğin bir şarkıyı dinlerken içinden gelen bir huzurdan öğrenirsin.

Bilgelik, işin sonunda, belki de sadece şudur: Hayatın derinliklerine dalmak değil, yüzeyinde yüzerken de huzurlu olabilmektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://tulipbetgiris.org/elexbett.netsplash